Bilim Dünyası Bir Yıldızını Kaybetti: Stephen Hawking 76 yaşında hayata gözlerini yumdu

Bilim Dünyası Bir Yıldızını Kaybetti: Stephen Hawking 76 yaşında hayata gözlerini yumdu

Prof. Dr. Ali Ulvi Yılmazer

 

Kozmoloji ve karadelikler üzerine yapmış olduğu özgün çalışmalarla dünya çapında tanınan teorik fizikçi Stephen Hawking 14 Mart 2018 tarihinde 76 yaşındayken hayata veda etti. Henüz 21 yaşındayken yakalandığı dejeneratif motor sinir hücresi ALS hastalığına rağmen muazzam bir kararlılıkla, ailesinin, öğrencilerinin ve meslektaşlarının da büyük destekleriyle bilim yapmaya devam etti ve tekerlekli sandalyeye mahkûm yaşamında ulaştığı bilimsel başarılar tüm insanlığı kendisine hayran bıraktı. Doktorlarca birkaç yıllık bir ömür biçilmesine rağmen aktif araştırma hayatını sürdürdü böylece parlak zihnini anlaşılan o ki hep canlı tuttu ve kendisinin de belirttiği üzere belki de bu sayede teşhisin üzerine 55 yıl yaşamayı başardı.

1942 yılında İngiltere’nin Oxford kasabasında dünyaya gelen Hawking orta öğrenimini St.Albans Okulunda yaptıktan sonra matematik lisans derecesini Oxford Üniversitesinde tamamladı. Doktora öğrenimi için gittiği Cambridge Üniversitesi Uygulamalı Matematik ve Teorik Fizik Bölümünde Dennis Sciama’nın danışmanlığında çalışmalarına başladı. Sciama’nın sunduğu akademik ortamda George Ellis ve Roger Penrose gibi birçok seçkin genç fizikçi ile birlikte çalışma imkânı bularak Einstein genel göreliliği ve kozmoloji üzerinde araştırmalar yürüttü ve bu alana son derece özgün katkılarda bulundu. Evrenin fiziksel doğası ve büyük ölçekteki geometrisi, Einstein alan denklemlerinin karadelik çözümlerinin elde edilişindeki varsayımları yumuşatan matematiksel çalışmaları, evrenin bir büyük patlama şeklindeki singüler başlangıcının genel göreliliğin gerekli bir sonucu olduğu (Hawking-Penrose teoremi), karadeliklerin de ışıma yapabileceğini göstermesi (günümüzde Hawking ışıması olarak bilinmektedir) ve karadelikler ve kuantum enformasyon paradoksu kozmolojiye yapmış olduğu önemli katkılardandır. Aynı alanda çalışmalar yürüten tüm meslektaşlarından büyük takdir aldı ve saygı gördü, prestijli pek çok ödüle layık görüldü. Onun klasik genel görelilik üzerine olan araştırmalarını döneminin en iyisi olarak niteleyen meslektaşı R.Penrose kuantum mekaniği ile genel göreliliği birleştirme yönündeki çalışmalarına ise ayrı vurgu yapmaktadır. George Ellis ile birlikte yazmış oldukları “Uzay-zamanın Büyük Ölçekli Yapısı (1973)” başlıklı kitabının yayınevi tarafından yirmi baskısı yapılmıştır ve bu alanda artık klasikleşmiş bir ders kitabı niteliğindedir. S.Hawking genç kuşaklara ve geniş halk kitlelerine bilimsel gelişmelerin ve düşüncelerin taşınmasında ve böylece bilim kültürünün yüceltilmesinde önemli çabalar sarfetti. Hakla açık konferansları izleyici rekorları kırıyordu, öte yandan “Zamanın Kısa Bir Tarihi (1988)” başlıklı popüler bilim kitabı ise kırk farklı dile çevrildi ve 25 milyondan fazla sattı.

Cambridge Üniversitesi Doğa Felsefesi Lucasian Matematik Kürsüsünün 310 yılı aşan tarihinde onyedi ünlü bilim adamı profesör olarak atanmıştır; bunlardan ikincisi Isaac Newton idi, onaltıncısı ise bu kürsüye 1979 yılında atanan Hawking oldu. Onun da 2009 yılında emekliye ayrılmasından sonra şimdiki sahibi ise teorik fizikçi Michael Green’dir.

S.Hawking hayata karşı genellikle hep iyimserdi ve gelişmiş bir mizah anlayışına sahipti. Aynı zamanda dünyanın ve insanlığın sorunlarına duyarlı bir bilim adamıydı. İnsanlığın geleceğinin devamı için Yerküre dışında başka gezegenlerde koloniler kurulması gerektiğini öne sürüyor, küresel ısınmanın yol açacağı ekolojik felaketlere dikkat çekiyor, yapay zekanın kötü amaçlı kullanımının doğuracağı tehlikelere ve kapitalizmin neden olduğu gelir dağılımındaki uçurumlara ve yarattığı sosyal problemlere işaret ediyordu.

Bilindiği üzere meraka dayalı bilim geleneği insanlığın büyük kazanımlarındandır ve günümüzde de bu hayati değerini koruyabilmektedir. Bu kültürel mirasın büyük temsilcilerinden Stephen Hawking’e insanlık kuşkusuz minnet ve teşekkür borçludur. Bilim dünyasının, milyonlarca insanın ve dünya kamuoyunun ona karşı duyduğu büyük sevgi ve saygı da bir bakıma bilime olan inancın açık bir göstergesi olarak görülmelidir. Bu ise geleceğimiz açısından umut vericidir.

hawking

Hayatının önemli bir kısmını tekerlekli sandalyeye muhtaç olarak geçiren S.Hawking uzayda yaratılmış ağırlıksız ortamda serbest düşüyor yani yüzüyor ! Modifiye edilmiş Boeing 727 Jet Uçağı – NASA (2007)

Kaynaklar :

  1. “Mind over matter: Stephen Hawking – obituary by Roger Penrose. The Guardian, 15/03/2018